Bu şarkıyla ilgili bir zamandır yazmak istiyordum. Hard Rock ve Heavy Metal'in epey bir tarzını yoğun bir şekilde dinlemiş bir kişi olaraktan Dream Theater hiçbir zaman sevdiğim gruplar arasında olmadı. Yeteri kadar da dinlememiş olabilirim gerçi, çok zorlamadım kendimi açıkçası. Ama deli gibi Metal dinlediğim zamanlardan bahsediyorum. Death'ten Progresive'e, Black Metal'den Thrash Metal'e, Doom Metal'den Nu Metal'e...
Hatta Pull Me Under'ı bile o dönem sevememiştim...
Hemen belirteyim, bu adamların yetenekleriyle, iyiliği, kötülüğüyle alakalı ahkam kesmek aymazlıktır. Ama ben "sevmedim".
Aradan yıllar yıllar geçti (laf arasında büyümüşüz) ben artık eskiye nazaran çok daha az Metal dinliyorum. Ne dinlediğimi belki tahmin edersiniz ama ben yazının sonuna saklıyorum...
Punkam sen bunları biliyorsun zaten de bilmeyene de anlatmış olayım, söyleyeceklerime bir altyapı oluşturayım istedim. Burdan devam edeyim.
Pull Me Under gerçek bir şov, bir gövde gösterisi. Şarkıda birkaç farklı Metal türünden en güzide örnekleri görebiliyorsun. Bu parçaların her biri kendi türünün en saf, en rafine halleri ve kusursuz bir şekilde çalınıp, kusursuz bir şekilde birleştirilmişler...
Hani bazı şarkılar vardır, türüne aşinasındır ve şarkının belli zirvelerini, belli rifflerini tahmin edersin. Ya da bazı şarkılarda bir noktadan sonra "şöyle devam etse keşke" dersin.
Bu şarkıda bu beklentilerim ve isteklerimin hepsi tam bir şekilde karşılanıyor benim. "Şu noktada şöyle bir riff girse ne güzel olur, burda böyle bir solo olsa harika olur" diye düşündüğüm her şeyi tam olarak koymuşlar şarkıya. Bunu da belirttiğim gibi kusursuz bir şekilde yapmışlar.
İşin garip tarafı ise zamanında bu kadar sevdiğim türler arasında mükemmel bir gezintiye çıkaran bu şarkıyı o dönemde değil de; deli gibi Blues, hatta Delta Blues dinlediğim zamanlarda sevmiş olmam... Daha da garip olanı, sene olmuş 2010, ben Pull Me Under yazıyorum. Bu da bir değişik tabi.
Pull Me Under - Dream Theater (Images and Words - 1992)